"Nereye gidersen git bulacağın aydınlık
Zihninin aydınlığı kadardır"
KENDİME MEKTUPLARIM
- Font size: Larger Smaller
- Hits: 4058
- Subscribe to this entry
- Bookmark
Bak yine geldi o his.Artık duygu mudur, iç ses midir? Nasıl adlandıracağımı bilmiyorum. İlham mı desem istek mi desem? Yine kimse gelmesin, kimse konuşmasın istiyorum. Sadece o ses konuşsun ben yazıyım.Yeni konuşmayı öğrenmiş bıcır bıcır konuşan bir çocuk gibi o konuşsun; yeni yazmayı öğrenmiş,yazmaya aç biçare ben ben yazıyım istiyorum. Bu his geldiğinde günlerdir su içmeyen birinin suya saldırdığı gibi kağıda kaleme sarılıyorum.Her an geçecekmiş, yok olacakmış gibi geliyor, korkuyorum. Hem aklıma gelen bir kelime bile kanatlanıp uçmasın istiyorum,hemde kafamda ölçüp tartıp yazmak istiyorum. Bu mümkün olmuyor tabi ki. İnsan düşüncelerini kontrol edemiyor da gönülden düşenler yağmur gibi bir bir damlıyor yaprağa. Ortaya çıkanı gördüğünde uçup giden de üzmüyor artık seni. Dökülen inciler de ne olursa olsun senin yavrun gibi oluyor. Senden bir parça oluyor. Bir annenin çocuğuna duyduğu türden birşey. Tarifi imkansız bir sevgi. Aslında onlar senin kendine yazdığın mektubun oluyor. Bir insanın kendine yazdığı mektubundan daha değerli birşeyi olabilir mi?
Genelde bu his geldiğinde aklıma ne gelirse kağıda geçirmeyi tercih ederdim. Bu sefer bu hissi anlatmak istedim. Bence hiç bir zaman ve hiç kimse tarafından hakkıyla anlatılamayacak bir his ama elimden geldiğince yazmak istedim. Becerebildim mi bilemedim?
Bu hissimi en iyi anlatacak sözü de buldum galiba.
Denizler mürekkep olsun yetmesin istiyorum
Gökyüzü kağıt olsun bitmesin...
ÖZLEM BİLEN